Ali

“Anlatmak istediğim bir hikaye bulmam gerekiyordu”, diyor Michael Mann “Ali”’yi beyazperdeye taşıma kararı konusunda. “Hikaye 1964’te başlıyor ve 1974’te bitiyor. Bir bakıma hikaye oldukça basit: Bir adam Dünya Ağırsiklet Boks Şampiyonu olur, ünvanı elinden haksızca alınır. Adam bu kararı tersine çevirmeye çalışır, tahtını geri almak için mücadeleye başlar. Fakat zamanın kendisinden yana işlemediğini ve kendisinden genç ve güçlü George Foreman’la Zaire’de karşılaşmak zorundadır.” Ama “The Insider”daki etkileyici dramatizasyonu ile bir Oscar adaylığı kazanmış olan Mann, Sadece tarihsel bir karakterin filmini yapmak niyetinde değildir. “Bir belgesel drama veya Ali’yi yücelten bir film yapma peşinde değildim. Ali’yi yüceltmek, onun kişiliğini küçümsemek olurdu. Bu onu , bizleri insane yapan, hatalarını ve yanılgılarını ve hatta onun cesaretini bir adam ve bir sporcu olarak kendini adamışlığını ondan çalmak olurdu. “ Ali’nin kişiliğini anlatabilmek için filmde izleyici ile paylaşılmamış, özel kalmış sahneler de var. Will Smith’in dediği gibi “Bir otel odasındasınız ve Ali askere gitmemeye karar veriyor. İlk karısı ile karşılaştığı gece de oradasınız. Ali’yi Chicago’daki bir benzin istasyonunda ’68 Olimpiyatları’nı izlerken görüyorsunuz. Yükselişini ve düşüşünü izliyorsunuz. Gazete başlıklarına göre değil, arkadaşlarının ve kendi bakış açılarından, tabi…” .......... Will Smith’in Muhammed Ali’ye dönüşmesi sadece, 92 kiloluk bir aktörün 110 kiloluk bir sporcuya dönüşmesinin gerektirdiği fiziksel değişim değildi. Bu aynı zamanda bir benlik metamorfozuydu. Kameralar çalışmaya başlamadan neredeyse bir yıl öncesinde Smith, Ali’nin konuşma şeklini , hareketlerini, ifade ve mimiklerini bitmek tükenmekbilmez bir şekilde çalışmaya başlamıştı bile. Ringe girmekten daha zor olanı, Ali’nin kafasının içine girebilmekti. Pek çok karakteri içinde barındırması gerekiyordu: tehlikeli bir adam, bir diplomat, çenesi düşük bir ukala, doğuştan bir “rap”çi ve de bir şampiyon. “İnsanlar gördüklerinden çok memnun olacaklar,” diyor Ali’nin çalıştırıcısı ( Filmde Ron Silver canlandırıyor) ve filmin teknik danışmanı Angelo Dundee. “Will inanılmaz bir iş çıkarıyor. Onu takip etmek bile çok zordu çünkü ayak hareketleri Muhammed’inkilerle aynıydı. O ip atlıyor ama siz Muhammed’I izliyorsunuz.” Filmin ana yapımcılarından ve Ali’nin kırk yıla yakındır arkadaşı olan Howard Bingham’a göre ise Will Smith, beklenenin de üstünde bir performans sergiliyor. “O bir komedyen, bir spocu ve çok başarılı bir aktör. Bu büyüleyici.” Film Şampiyonun başarılarını desteklemektedir.Muhammed Ali ise filmle ilgili şunları söylüyor: -Bu herşeyi anlatan tek film,Hayatımın hikayesini bilen sadece benim ve Will Smith ile Michael Mann güvendiğim insanlar ve sadece onlar bu hikayeyi beyazperdeye taşıyabilir.Onların yanında duruyorum çünkü bu film tek desteklenebilir proje. Smith film çekimi sırasında oyunculuk yeteneğinin yanısıra boks tekniğini de öğrenmek zorunda kalmış.Bununla ilgili Yönetmen Mann: -Karakteri en iyi biçimiyle beyazperdeye yansıtmak,sadece Will bunu yapabilirdi.Öyle iyiydi ki Ali’yi düşünüp Ali gibi davrandı ve Ali’yi hayal etti. -Cassius Clay olarak 22 yaşında nasıl düşünürsün ? 32 yaşında o artık Muhammet Ali iken ne kadar değişebilir ? Will Smith ,Ali rolünde onu düşünüp onun gibi hareket etti.Hilesiz şekilde ne zaman ringlerden karşısındaki rakibini oyundan düşürmesi ve onu yenmesi gibi. Ali’nin diğer bir özelliği olan hitabet yeteneği ve insanı şaşkına çeviren kelimelerle karşısındaki insanları dehşet içinde bırakmasıydı.Smith bu özellik ve diyalekt kullanmayı zaman içinde uğraşarak oturttu. Bu özellik için Louisville’de oturan konuşma eksperi Denise Woods ile çalıştı.Hatta bazı seferlerinde Will Smith telefonla Muhammed Ali’nin eşi Lonnie Ali’yi arıyor ve onla sohbet ediyordu.Lonnie o kadar şaşırmıştı ki o duyduğu ses tonunun Muhammed Ali’nin 20-30 sene önceki ses tonu olduğuna yemin ediyor. Smith dövüş sahnelerinde dublör kullanmadı.Antrenör’ü olan Angelo Dundee şunları söylüyor: -O dövüşürken yumruk yedi,darbe aldı ama kendi de vurmasını bildi..Dundee’nin tahminlerine göre Muhammed Ali,Will Smith kendisini oynadıkça gitgide daha neşeleniyordu ve onu 20 yaşındayken tanısam kesin şampiyon yapardım demiş.Fiziksel yeterliliği yanısıra onun kalbi olduğunu belirtiyor ünlü boksör Muhammed Ali… Filmde George Foreman rolünü oynayan Charles Shufford aktör Will Smith’le iyi dövüştüğünü belirtiyor: -Michael Mann bizden tamamen gerçekçi olmamızı istedi.Will Smith bana haydi yumruk at bana dedi,sakın sahte yumruk atma dedi…Will gerçekten iyi formdaydı ve nasıl boks edeceğini,nasıl ring’te dans edeceğini iyi öğrenmişti.Gerçekten birbirimize çok sıkı değil ama hissedecek ve anlıyacak kadar sağlam yumruklar attık. Diğer bir antrenör olan çalıştırıcı Darrell Foster Smith ve Mann’in vizyonlarının gerçekçilik üzerine kurulduğunu belirtiyor ve : -Ben Sugar Ray Leonard’I eğittim,Muhammed Ali’nin hayatına göre Will’in de yediği yumruklarda gerçekçi olması gerekiyordu,Smith’I ofansif ve defansif şekilde eğittim. Mann aynı zamanda, UCLA Spor Doktorluğu Bölüm Başkanı ve ABD Olimpiyat Takımı Doktoru olan Dr. James Puffer’ında Smith’I teknik açıdan hazırlayabilmek amacıyla danışmanlaık yapmasını sağlamıştır. Teknik hazırlıkların yanında Smith haftada beş gün, günde altı saati de karda koşarak, ağırlık kaldırarak ve boks yaparak geçirdi. Gerçek savaşçıların arasından Smith filmde Al Cole, James Toney, Michael Bentt ve Charles Shufford gibi dövüşçülerle karşılaştı. “Bir dövüşçü gibi gözükmenin yanındai benim amacım bir dövüşçü gibi düşünmeyi öğrenmekti” diyor Smith. “Bunu yapabilmek içinde benim bir dövüşçü gibi yemek yemem, dövüşçü gibi uyumam, dövüşçü gibi tepki vermem… bir dövüşçü olmam gerekiyordu…” Çekimler sırasında Smith’in eğitimi sonuçlarını vermeye başlamıştı. 12 saatlik yorucu çekimlerin sonunda Smith ve Mann bir 12 saat daha çalışabilecek durumdaydılar. Fiziksel ve beyinsel hazırlıkların yanında, Smith o yıllarda Ali’yi tanıyan kişilerle konuşuyordu. Ve Şampiyonun kendisiyle de buluştu. “will, Ali ile ilk kez karşılaştığında, onun yüzüne karşı, onu taklit etmeye başladı” diyor Yapım Sorumlusu Bingham. “Will, Ali’yi taklit etmekte çok başarılıydı. Birkaç dakika Ali’yi izledikten sonra Will, Ali oluyordu. Ali bana döndü ve sordu: “Ben gerçekten bu kadar çılgın mıydım?”. “Onunla çok ortak yönümüz olduğunu hissettim” diyor Smith, karşılaştırma yaparken. “Onun hayata ve çocuklara olan sevgisini anlıyorum. İnsanları ve arkadaşlarını çevresinde tutma isteğini. Onu yönlendiren şeyleri anlıyorum. Ama hayatımda böyle bir başarı gerçekleştirebilir miyim bilemiyorum. Rolü oynamak tatlıydı. Ama bütün zamanların en iyi olmak için katettiği yolu bilince, gerçek hayatta bazı şeylerin tadının da ekşi olduğunu biliyorsun.” Cassius Clay Muhammed Ali olduğu zaman, o aynı zamanda Jack Johnson’dan son en imrenilen spor adamı oldu.Ali Şampiyonluk ünvanlarından daha fazlası için dövüştü.O insanlık için dövüştü.Onun dövüşü aynı zamanda renkler ve ülkeler içindi.O aynı zamanda Amerikan hükümetine karşı da dövüştü.O kendine karşı gelenlere direndi ve Ali ismini kullanarak kendisi için doğru olanı yaptı.O aynı zamanda Allah’a karşı itimat etti. Ali’nin etkisi kendi zamanında ve kendisinden sonra gelenlere taşındı.Ona itimatları tartışılmazdı. Biyografi yazarı Thomas Hauser 1992’de çıkardığı Muhammed Ali: Yaşamı ve zaman adlı kitabında ondan şöyle bahsetmekte : -Sadece dünyadaki birkaç kadın ve erkeğe nasip olabilecek bir kişilikti..ve ölümsüzleşti. Ali için Bingham şunları söylemekte. -Ağzını açmasına gerek bile yoktu..Odaya girdiği zaman tüm odayı kontrol ederdi.O herkes tarafından, Dünya tarafından sevildi. Bigham ayrıca bir anısında : -Ali ile tanıştığında hıçkıra hıçkıra ağlayan bir kadın gördüm.Meğer o kadının babası Ali’yi tanıyormuş.Maçlarını seyrederken babasıyla geçirdiği güzel zamanlar aklında gelmiş. Ben Ali’nin yanına gelip ağlarken: -Ben sizi örnek alıyorum..diyenleri gördüm.. Angelo Dundee ise : Muhammed çok özeldi.O yaşayan bir efsane.O şimdi daha çok çalışıyor ve daha fazla seyahat ediyor. Michael Mann diyorki: Çekimler esnasında herkes için birşeyler ifade etti.Onun yaptıkları bütün herkesi etkiledi.Vietnam savaşındaki katliama çok sinirlenmişti.O siniri hiç geçmedi.Ali bu öfkesiyle uluslararası arenada gözüktü. O ayrıca küstah,komik ve şok ediciydi.O kendine tarzıyla hepimizi kendine bağlamıştı. Will Smith Ali hakkında şunları söylüyor: -O hayatında sadeliği bulmuştu.Tanrı’nın bana verdiği sözle yaşayacağım.Bu söz içinde Vietnamdakileri öldürmemekte var. Ona bakıp çok şaşırmıştık.Size ne söz verildiyse, kim ne kadar korkuttuysa veya ne tepki geldiyse yaşa veya terket..Ne doğruysa.Kolay gibi ama değil. Smith aynı zamanda kendi jenerasyonunun ve öncesinin Ali’ye saygısını anlatırken,Ben daha doğmadan once Ali hakkında ne bilebilirdim ki..O dövüşçüydü birde bildiğim kadarıyla Vietnam savaşına karşıydı.Bugünün çocuklarında o günlerle ilgili hiç bir düşünce yok.Sivil hakları hareketi veya Anti savaş karşıtlığınla hiç bir bilgileri yok.Hatta bunu Ali ile bağlıyorlar.Ama bilmiyorlarki bunun ne acı verici bir devir olduğunu. Ali bildiği yolda yürüdü.Kendi prensipleri adına milyonlarca doları itti.İsmini değiştirdiğinde kimse onu Muhammed Ali diye çağırmadı.Ona hala Clay diyorlardı.Tacını elinden aldılar ama o ayakta durdu ve bir erkek gibi onu tekrar geri almasını bildi. Ali milyonlarca insanı temsil ettiğinin farkındaydı.Ringlere tekrar döndüğü zaman yenilmez George Foreman ile Zaire’de ünvan maçına çıkarken ümitliydi. -“Howard Cosell’le olan Ali’nin ilişkisi çok özeldi” diyor Jon Voight.Spor dünyasında ikisinin dostluğu birbirlerini daha da çok güçlendirdi.Aynı zamanlarda fırtınalı geçen 60’lar ve 70’lerde birbirlerine destek oldular.Cosell Ali yüzünden çok eleştiri aldı.Onu müslüman adıyla çağırdığı için binlerce tehdit mektubu aldı.Halkın da takdirini kazandı. O bizim için idealdi diyor Bingham.O çok sadeydi.İnsanların içindeydi.Herkes tarafından sevildi çünkü kimseye yalan söylemedi.Herzaman onurluydu. O spor kahramanından daha fazlasıydı diyor Nona Gaye.Filmde Ali’nin ikinci eşi Belindayı canlandırmakta.Herkesi etkilemişti diyor. -Onunla konuştuğunuzda esirdiniz..Onunla ben ufak bir kızken tanışmıştım.(Marvin Gaye) Babamın bir konserinden sonra kulağıma eğildi ve bana babana benziyorsun dedi.O eşsiz biri.. Filmin çekiminin 90 günlük süresi içerisinde 6 şehir,4 eyalet ve 3 ülke ziyaret edildi.127 set kuruldu.Mümkün olabildiğince Michael Mann Ali’nin gerçek hayatını yansıtmaya çalıştı. Bir sahne çekimi esnasında Michael Mann ve Will Smith Ali’nin Chicago’daki Jeffrey Caddesi üzerindeki eski evine gittiler,evin yeni sahipleri onları içeriye davet etti ve Mann onlara eski ev sahibinden her hangi birşey kalıp kalmadığını sorduğunda ev sahibi onlara evde bir çok eşyanın olduğunu söyledi.Ali hiç bir zaman materyalist olmamıştı. Ilginç yerlerden biri de ilk karısı Sonji ile çıkmaya başladıklarında dansa gittikleri yer olan Tiger Lounge adlı klübün yerinde olmamasıydı.Aslında klüp kapanalı zaman olmuştu ve yerine mobilyacı açılmıştı.Ekip bu büyülü mekanın ışıltısını tekrar canlandırdı ve çekimler burada yapıldı. Ali ile mekan gezerken eski berber dükkanını da gezmek istedi..Sonra kapıya vurduk ve içerden bir eliyle pantalonunu tutan diğer eliyle de gözlerini ovuşturan yaşlı birisi kapıyı açtı ve neredeyse pantalonunu düşürecekti… Filmin idman çekimleri ise Miami’de çekildi..Filmin devamında ise Johannesburg Güney Afrika’da devam edildi ve oradan Mozambik’in başkenti olan Maputo’ya geçildi.Yolculuk ise 19 saat sürdü.. Afrika kıtasına ilk ayak bastığımda şaşırdım diyor Will Smith.Otobüsten iner inmez siyah bir kişinin kullandığı otobüse bindik ve bize Hoş geldiniz kardeşlerim dedi..Bende o an kendimi çok değişik hissettim diye özetliyor. Maputo’dan çok etkilendik diyor Yardımcı yapımcılardan olan Gusmano Cesaretti,Yarım asır once portekizliler tarafından yapılan binalar,rustik havası ve Art Deco tarzındaki köşeleriyle bizim için muhteşem bir havası vardı.. Burada hiç 35 mm bir film çekilmemiş, hele bu bütçe ve büyüklükte.Güney Afrika’da iyi bir mekan olabilirdi diyor Mann ,Ama burası bu iş için mükemmeldi. Malzemelerin Mozambik’e gelişi hiç kolay olmamış.Bazı prodüksiyon Malzemeleri Direk Amerika veya İngiltere’den gelmiş.Tabii geliş rotası ise İngiltere,Yeni Zelanda ve Mozambik.. Yetersizlik sağlık hizmetleri nedeniyle ,sağlık sorunları olabilir diye ise ekip için kendi sağlık ekibi ve 1 uçak 24 saat hazır olarak bekletildi. Daha once Afrika’da çekimlerde bulunan John D.Schofield (I dreamed of Africa) ve Kevin W.De la noy (The Ghost and the Darkness) Mozambiğe getirildi.Mann’in görüşleri doğrultusunda alınan bu karar yerindeydi.Ayrıca ekiptekilerin diğer milliyetlere de mensup olması dolayısıyla ekiptekiler aynı zamanda İngilizce harici,Fransızca,İtalyanca,Portekizce,İspanyolca,Lingala,Afrikan ve diğer kabile dillerini de konuşabiliyorlardı. Onlar Amerika harici,İngiltere,İtalya,Avustralya,Güney Afrika,Mozambik,Gana,Nijerya,Kongo gibi ülkelerden de gelmişlerdi.Bu şekilde etnik kültürel değerler içinde alışveriş yapıldı. Maputo yakınlarında çekim yaptıkları Mavalane’de 3 gün süresince Will Smith’I çok az tanıyan insan çıkmış.Onu bazıları müziklerinden bazıları da aktörlüğünden tanıyabilmiş.İnsanlara karşı sevecenliği ona yeni taraftarlar kazandırmış.Son sahne bitip Yönetmen kes dediği anda içinden dans etmek gelmiş ve 100 tane ufak çocukla dans etmiş.Dans esnasında ufaklıklar onu kaldırıp dolaştırmışlar ve “Ali Bomaye “ diye bağırmışlar. -Çılgınlık gibiydi diyor Smith.Duygusal bir telepatiyle bağlanmıştım.Öyle bir andı ki benim için ve o an Ali’de ilk buraya geldiğinde neler hissettiğini anlayabildim.Beni ünlü olduğum için taşımadıklarını hissettim. Ünlü Stadyum sahnesi için ise 64,000 kişilik Machava Stadyumunda çekimler yapıldı.Eskiyen kısımların ve yol tamiratı ve ring için 100,000 US$’lık malzeme harcandı.Ring 40 ton ağırlığındaydı.37 metrelik yüksek spotlar eşliğinde çekimler yapıldı.Her spot’a 12 metrelik leopard desenler asıldı. Stadyuma girdiğinde o anda 30,000 kişi hepbir ağızdan “ALİ” diye bağırırken Will’in suratına baktım diyor Yönetmen Mann. –Ve farkettimki o çok huzurluydu. Ali’nin foreman’a karşı olan planı aslında çok basitti.Elinden gelebildiğince dans edip onu yormak istiyordu.Aslında en basit plandı ve kötüydü ama işledi diyor Mann.Foreman’I dakikalar geçtikçe oyundan düşürmüştü ve psikolojisini bozmuştu. MUHAMMED ALI O halen dünyanın en çok tanınan adamıdır.Roma olimpiyatlarında altın madalya kazanmasından 41 yıl sonra bile o sihirli olarak kalmıştır. Ali aslında Cassius Marcellus Clay Jr. adıyla 17 Ocak 1942 yılında Kentucky’de dünya’ya geldi. İlk Boks derslerini bir İrlanda’lı Polis olan Joe Martin’den 12 yaşındayken komşuları bisikletini çalmasınlar diye öğrenmeye başladı.16 yaşındayken Louisville Altın Eldiven turnuvasında sinek siklet madalyasını alarak Chicago’daki eyalet turnuvasına yükseldi. 1960’da Kolej’den mezun olduktan sonra Chicago’da turnuvayı kazanarak Amatör Atlet ünvanını elde etti ve İtalya’da Roma Olimpiyatlarında altın madalya kazandı.İtalya’dan dönüşünde boynunda madalya varken savaşa gitmeyi red etti ve boynundaki madalyasını Ohio nehrine fırlatarak bir efsane yolunda ilk adımlarını attı. Beyaz Louisville’li işadamlarının sponsorluğunla katıldığı 29 Ekim 1960 tarihindeki ilk profesyonel dövüşünü ise 6 raunt’ta hakem kararıyla kazandı.Clay kariyerine Angelo Dundee’yi tutarak devam etti.Dundee sayesinde kendine has boks stilini yarattı.1962 yılında 49 yaşındaki Archie Moore’u yenerek Sonny Liston’un elinden ağırsiklet ünvanını ele geçirdi. Genç dövüşçü kendini tanıtmak için “Ben en büyüğüm” sözleriyle de sivri çıkışını yaptı.26 Şubat 1964 tarihinde Dünya Boks Şampiyonluğunu Liston’u yenerek aldığı günün ertesinde İslam dinini seçerek tüm dünyayı şok etti. Mayıs 1964 yılında ilk defa Afrika’yı ziyaret etti.Gelişinden 2 ay sonra Sonra Roi ile evlendi.Evlendikten bir sene olmadan Ali’nin müslüman geleneklerinin ağırlığı yüzünden ayrıldılar. Takip eden sene içinde Liston’la tekrar dövüşüp ünvanını tekrar geri aldı.Bu sıralarda Ali 1-A seçilip savaşa gönderilmek istendi.Sam Amca’ya ise verdiği cevapla herkesi yine şaşkına çevirmişti: -Benim Viet Kong’lularla hesabım yok… 1966’da ünvanını korumak için 5 maç yaptı.En son yaptığı boks maçını Cosell; -Hayatımda gördüğüm en iyi boksör . diye nitelendirmişti. 15 raunt süren ve 1967 Şubat’ında geçen ünvan karşılaşmasında rakibi ona Clay dediği için o çok sinirlenmişti ve son raunt’ta sözünü tutarak rakibini nakavt etti. 28 Nisan 1967 yılında resmi olarak yapılan Amerikan Ordusu çağrısını ise “İslam Dininden sorumlu temsilci” sıfatıyla red ettiği için onu Houstonda bir mahkemede yargıladılar ve 5 sene ağır hapis cezası ve 10,000 US$ para cezası verdiler. Cezasını beklerken,Ali yurtdışına çıkamadı ve pasaportuna alıkonuldu.Bu olaydan sonra Amerika içinde dövüşmesi yasaklandı.Ali’nin boks kariyerini bu şekilde durdurdular. Parayı dövüşerek kazanamadığı süreler içerisinde kolejde dersler Verdi ve 17 Ağustos 1967’de Belinde Boyd ile evlendi. 3 Şubat 1970’de ise boksa elveda dedi.O sıralar mahkeme kararı bekliyordu.28 Haziran 1971’de mahkumiyeti 8-0 red edildi ve serbest bırakıldı. Hemen Jerry Quarry ve Oscar Bonavena ile arka arkaya maçlara çıktı ve ikisini de nakavt ile yendi.1971 Mart’ında 15 raunt süren ünlü Joe Frazier ile ünvan maçına çıktı, maç sonunda ikisi de hastaneye gitti.Frazier 10 ay dövüşemedi.Ali bu sıralarda gösteri maçlarına çıktı.Temmuz’da Jimmy Ellis’I yenerek Kuzey Amerika Boks Federasyonu madalyasını aldı. Bu sıralarda Joe Frazier’la tekrar karşılaştı ve onu yine yendi.Bu arada George Foreman’in yıldızının parladığı dönemlerdi. Efsanevi boksör,Ünlü boks organizatörü Don King tarafından Zaire’de düzenlenen “Orman’da dövüş” –“Rumble in the Jungle” le Dünya Ağırsiklet şampiyonluğunuu 4 seneliğine tekrar ele geçirdi.Bu dövüş sonrası Ali üçüncü karısı olan Veronica Porsche ile evlendi.1978 Şubat ayında Leon Spinks’e yenildi ve ünvanını kaybetti,ondan ünvanını Eylülde tekrar geri aldı. Ali bir kez daha 1979 yılında boksu bıraktığını açıkladı ama bir ünvan maçına daha çıkmak durumunda kaldı 39 yaşında 2 Ekim 1980 yılında genç Larry Holmes’e yenildi.Ali sonkez 1981 yılında Tervor Burbick’le 10 raunt süren bir maç daha yaptı,son maçını alarak boks ringlerine veda etti. Ali’nin ringleri bırakmasıyla Parkinson hastalığına yakalandığı açıklandı. 1990’da Körfez savaşı çıkmadan önce Ali Irak’ta Saddam Hüseyini ziyaret ederek rehinelerin serbest bırakılması için görüşmelerde bulundu.15 rehine sayesinde salıverildi.1996’da Atlanta’daki olimpiyatlarda olimpiyat meşalesini yakarak oyunlar tarihinde önemli bir anı bıraktı. Ali hastalığı sırasında bir çok sağlık kuruluşları için yardımlar topladı ve yardımlarda bulundu.Müslüman olmasına rağmen o Hristiyanlara ve Musevilere de eşit şekilde davrandı ve onlar içinde yardımlar topladı.Yüzyılın sporcusu seçildi,TV’lerde onun için dökümanterler yapıldı. Birleşmiş Milletler tarafından Muhammed Ali Barış Elçisi seçildi. O 9 çocuğun babası ve 6 tane torun sahibidir ve Lonnie Ali ile 15 yıldır evlidir.

Ali Fragmanı

Ali Bilgiler

Yönetmen : Michael Mann
Senaryo : Gregory Allen HowardStephen J. RiveleEric Roth
Oyuncular : Jamie Foxx
Mykelti Williamson
Jon Voight
Jeffrey Wright
Joe Morton
Ted Levine...
Türü : Aksiyon, Drama
Orijinal Adı : Ali
Yapımcı Firma : Columbia Pictures Corporation [us]
Yapım Yılı : 2001
Yapım Ülkesi : ABD
Vizyon Tarihi : 15.03.2002
Dağıtıcı Firma :

Ali Filminin Oyuncuları

Ali Filmi Yorumları
7 erik erik11.07.2009 12:13
film gerçek bir hayatı canlandırdığından sürükleyici değil. ama will smith yine oyunculuğunu konuşturmuş..
10 muhammed ÇELENK14.08.2007 03:44
o filimde oynamak aslında bir cesaret işi.Neden sorarsanız, bir insanın kişiliğini ve cesaretini ortaya koyması filimde oynayan kişi için herhalde çok önemli bir iş, olması gerekki bunuda o kişi çok profesyönel şeklinde yaptığını demek isterim. bende bundan sonra o kişiye teşekkür ve başarılar dilerim.
10 veysel seydaoglu05.11.2006 04:26
30 puan daha olsa gonderektim.film super harika 50 kerede izlesem doymam harika.....
9 boztepeli 6111.08.2006 12:27
will smith süper bir aktör
9 boztepeli 6111.08.2006 12:26
izleyemedim.ama yanımdaki çocuk süper diyor.ama çocuk işte.fazla güvenmemek gerekir.kırmim onu da 9 puan verim.
10 oguz orak (BOKSÖR)09.07.2006 05:57
KIM NE DERSE DESIN WILL SMIT VE ALI EFSANEDIRLER BU ULKEDE COK FILMDEN ANLAMAYANLAR VAR BU FILMDE COK MESAJLAR VAR AMA ONLAR NE YAZIKKI ANLAYAMAZLAR TEK HAYALIM ONLAR GIBI OLMAK EĞER ŞANSVERİLİRSE SIZLERİ SEVEN SAKARYALI BOKSÖR
6 HASAN GÖÇER18.05.2006 01:59
filsm çok hoştu ama orda hiç beğenmediğim bi oyuncu vardı oyüzden filmi izlemek istemedim ama filmin yönetmeni Michael Mann olduğu için çok sevindim çünkü onun filmlerine bayılıyorum ama will smith i niye oynattı çok merak ediyorum o kişi bu filme hiç yakışmıyor,çünkü o rap tarzı filmlerde oynaması lazım gerçi rap tarzınıda fazla beceremiyor ama işsiz kalmasın oynasın işte,ama Michael mann dan en kısa zamanda içinde will smith olmayan filmler bekliyorum ya ama sizi çok seviyor ayrıca 1 numaralı hayranınızım lütfen kendine çok çok çok çok çok çok ama çok çok çok çok çok dikkat et SENİ ÇOK ÇOK ÇOK ÇOK ÇOK ÇOK ÇOK SEVİYORUM YA
10 YUSUF ERSÖNMEZ15.03.2006 03:13
film harika muhammad ali clay için en uygun vucut will smith boy olarakta hemen hemen aynılar ama eksik olan tek yön will smith boks hakkın da amatörce bir bilgiye sahip ama anlatım harika helede will smith in usta oyunculuğu varsa tek kelime harika bir film
10 muhammed oarlak02.04.2004 10:54
çok iyi bir film
5 erdurang01.11.2002 09:42
beklediğim gibi değildi!! sadece ring sahneleri seyretmeye değer! tavsiye edilecek bir film değil!
4 ersin gözkeser02.05.2002 05:52
filmi o rocky serilerinden sonra beğenmek mumkun değil hayatı ile ilgili fazla bi mesaj da verilmemiş
10 selami14.04.2002 06:23
mükemmel başka hic bişe demiorum ne diim anlatılmayacak kadar güzel ben bu filmde tekrar boxa yöneldim:))
10 selami14.04.2002 06:21
mükemmel başka hic bişe demiorum ne diim anlatılmayacak kadar güzel
8 kemal sunal14.04.2002 12:03
çok gerçekçi olmuş konusu ve aktörleriyle güzel bir film
10 reşit12.04.2002 11:32
kelebek gibi döndü arı gibi soktu
9 Sinan Dede12.04.2002 11:58
Fılım ıyı seneryoya sahıp yanlız saonlara dogru sıkmaya baslıyor sonra sıkıcılık gıderılıyor fılımde muslumanlıkta guzel anlatılmıs bundanda sevınclıyız.ALİ fılmının herseyıyle guzrldı bence tebrık etmek gerekır.
5 fatih08.04.2002 06:41
Filim Pek Begenmedim Ama Ali Gerçekten Saygı Duyulacak Bir Sporcu Dur.
10 mehmet hikmet halkçı07.04.2002 08:43
harika
9 koray kut16.03.2002 04:41
bir insanın nasıl değiştiğine, kaderin ağlarının nasıl ilmek ilmek örüldüğüne,değişmeyen tek şeyin bu dünyada değişim olduğunu,dünyanın en güçlüsü olduğunu iddia eden birisinin ve daha sonrada yenilişinde bile bir hikmet olduğunun bir kez daha vicdanlarda hatırlanarak terennüm ediişini hissetmek, bu filme gidenlerde bakalım neyi düşündürecek?-tabii %%1%düşünen %%1% insanlara- belki de acziyeti.merhameti, şefkati,sabrı ve muhabbeti...